Rusya’nın en büyük ikinci şehri olan Sankt-Peterburg defalarca isim değiştirmiş Saint Petersburg, St. Petersburg , Leningrad ve Petrograd isimlerini kullanmış Rusça ismi ise Санкт-Петербург.
Rusya’nın gözde şehirlerinden olan St. Petersburg, Moskova’nın yaklaşık 750 km kuzeybatısında bulunuyor ve Kuzeyin Başkenti olarak biliniyor. Kent, 18. Yüzyılın başında Çar Petro tarafından kuruldu. Baltık kıyısındaki gözde İskandinavya şehirlerine Moskova’dan daha yakında bulunuyor.
Şehir, Baltık Denizi kıyısında Neva Nehri üzerinde 42 ada üzerine yayılmaktadır. Dönemin Rus Çarı I. Petro tarafından 1703’te Rus Çarlığı’nın Avrupa’ya açılan kapısı olarak düşünülüp kurulmuştur. Şehir, 200 yıl Rus Çarlığı’nın başkentliğini de yapmıştır. Baltık Denizin kıyısında kurulmuş olan St. Petersburg, Helsinki’ye ve Finlandiya’ya Başkent Moskova’dan daha yakındır. Şehir, 1914 — 1924 yılları arasında, çoğunluğunu 1. Dünya Savaşı ile Rus İç Savaşı dönemlerinde Rusya’nın Almanya ile savaşmasından dolayı Almanca St. Petersburg ismi terk edilerek Petrograd olarak adlandırılmıştı.
1917 Büyük Ekim Sosyalist Devrimi’nden sonra Bolşevikler Mart 1918’de Moskova’yı başkent yapmıştı. Petrograd tarihi bir şehir olarak önemini korusa da siyasi ve ekonomik açıdan ülkenin ikinci önemli şehri konumuna düştü. Şehir 1924-1991 yılları arasında yani Sovyetler Birliği döneminde Leningrad olarak adlandırılmıştı. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Boris Yeltsin yönetimi, şehrin ismini yeniden Sankt-Peterburg olarak değiştirdi. İçerisinde St. Petersburg’un da olduğu çevre illeri kapsayan bölgeye Leningrad Oblastı denmektedir.
Avrupa’ya açılan kapı
Şehir, Nazi Almanyası tarafından 8 Eylül 1941 tarihinde kuşatılmış ve 872 gün kuşatma altında kalmıştı. Moskova’nın aksine daha düzenli olan St. Peterburg, yaklaşık 5 milyonluk nüfusuyla daha Avrupai bir yapıya sahip ve kuruluş amacı olan «Avrupa’ya açılan kapı» olarak bu görevini yerine getirmiştir. Bir rivayete göre de kurulduğu zaman Venedik ve Roma’nın bir sentezi olması düşünülmüştü. Oldukça geniş bulvarları, şehir içinden akan dingin suları, köprüleri ve çarlık mimarisinin eşsiz örnekleri, şehrin Kuzey’in Venedik’i olarak anılmasına sebep oldu. Şehirdeki dünyaca ünlü Hermitage Müzesi çarların geniş ve özel sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapmaktadır ve dünyanın en büyük müzelerinden birisidir. Söylentilere göre müzedeki her esere bir dakika ayrıldığında müzeyi gezmek için bir kaç yıl geçirmek gerekiyor.
Rus edebiyatı severler için ayrıca bir öneme sahip olan şehirde Dostoyevski ve Puşkin gibi önemli isimlerin evleri de müze olarak kullanılmaktadır. Dostoyevski’nin ünlü romanları Suç ve Ceza, Budala, Ezilenler ve Beyaz Geceler de St. Petersburg’un sokaklarında geçmektedir.
Eski adı: Leningrad
Sovyetler Birliği döneminde 1924 ile 1991 arasında şehrin ismi Leningrad olarak değiştirildi. Şehir, 1918’e kadar Çarlık Rusya’sının başkenti olmuş ve günümüzde Petersburglular tarafından “Kuzeyin Başkenti” olarak adlandırılıyor.
Dünya Mirası listesinde yer alıyor
Şehir, 36 adet tarihi yapısı ve yaklaşık 4000 adet heykeliyle tüm şehir UNESCO Dünya Mirası listesinde yer aldı. Şehirde, kültürel alanda oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Kentte, 221 müze, 2 bin kütüphane, 80 tiyatro, 45 sanat galerisi ve 62 adet sinema bulunuyor.
Petersburg ismi nereden geliyor?
Rusya’nın Avrupa’ya açılan kapısı olarak da adlandırılan şehrin ismi Rus devriminden sonra Leningrad olarak yani Lenin’in şehri değiştirilmişti. Günümüzdeki ismi içerisindeki Peter, çarın isminden, Burg ise Almanca kale anlamına geliyor.
Kültür
Turizm, şehrin ekonomisinde önemli bir rol oynuyor. St. Petersburg, Batı Avrupa kentleri örnek alınarak inşa edildi. Bu yüzden Rusların geleneksel soğan biçimli kubbelerine nadir rastlanır. Fakat, Voskresenia Khristova Kilisesi buna uymayan örneklerden biridir. Katedral, Moskova Kızıl Meydan’daki Basil Katedrali örnek alınarak yapıldı.
İtalyan mimari tarzı örnek alındı
Sankt-Peterburg (Saint Petersburg, St. Petersburg, Leningrad) Senato Meydanı, en büyük ve gösterişli meydanlarından biridir. Bronz Süvari anıtının olduğu bu meydan, özellikle 1830’lu yılların, İtalyan mimar Rossi’nin tarzını yansıtıyor.
Müze şehri
St. Petersburg şehrinin bu kadar turist çekmesinin başlıca özelliklerinden bir ise dünyanın en çok müze bulunduran şehri olmasıdır. Dünyaca ünlü Ermitaj müzesi bu şehirde bulunuyor. Müze içinde yaklaşık, 3.5 milyon eser bulunuyor.
Ermitaj Müzesi
Ermitaj Müzesi dünyanın en büyük ve en eski müzelerinden biridir. Müze, 1754 yılında Büyük Ekaterina tarafından kuruldu ve 1852’de halka açıldı. Dünyadaki en büyük resim koleksiyonunu da içermekte ve toplamda üç milyondan fazla eğeyi barındırıyor. Müze, Saray boyunca, Rus imparatorlarının eski ikametgahı olan Kış Sarayı da dahil olmak üzere altı tarihi yapıdan oluşan büyük bir komplekse sahiptir.
Rus ve Avrupa sentezi
Şehir inşa edilirken birçok Avrupa ülkesinden mimarlar getirtildi. Rus sentezi ve Avrupa trendlerinin birleşmesiyle St. Petersburg’un güzel ve görkemli bina ve köprüleri ortaya çıktı.
Beyaz Geceler
St. Petersburg ve deyince akla ilk gelenlerden biri olarak beyaz gecelerdir. Güneşin sadece birkaç saat için battığı, sabah 02.00’de yeniden doğduğu gece tam anlamıyla karanlık olmadığı «beyaz geceler», Haziran ayının ortasında başlıyor ve Temmuz’un ilk hafta sonunda sona eriyor. İşte bu üç hafta boyunca St. Petersburg bambaşka bir şehir oluyor. «Beyaz geceleri» yaşamak için dünyanın dört bir yanından St. Petersburg’a akın eden meraklılar ve bu müthiş doğa olayını her defasında heyecanla bekleyen St. Petersburglular, geceleri de gündüz gibi hareketli geçiriyorlar.
Petergof Sarayı
Petergof veya bir başka deyişle Peterhof Sarayı, Fransa’daki Versay Sarayı’ndan etkilenilerek Rus Çarı Petro tarafından Baltık denizi kıyısına yaptırıldı. Baltık Denizi kıyısında oldukça büyük bir alana kurulmuş olan saray, devasa bahçeleri ve çeşmeleri ile ilgi çekiyor. 1700’lü yılların başında Mimar Jean Baptiste Le Blond tarafından yapılan sarayın inşasında, 5 binden fazla kişinin çalıştırıldığı düşünülüyor. Büyük Petro, İsveçlilere karşı kazandığı zafer sonrasında bu sarayı yaptırdı. Peterhof yaklaşık 300 yılık tarihi barındırıyor. 650 hektarlık bir alana yayılmış yapıda, görkemli heykeller ve eşine rastlanması zor görkemli çeşmeler gibi çok dikkat çekici tasarım bulunuyor.
St. Petersburg’a nasıl gidilir ?
St. Petersburg’a uçakla ulaşım için şehir merkezinin 20 kilometre güneyinde yer alan Pulkova Hvalimanı’na uçmak gerekiyor. İstanbul’dan St. Petersburg’a direkt uçuşlar yapılıyor. Yolculuk süresi 3 saat 30 dakika civarındadır. St. Petersburg’a Rusya’daki diğer şehirlerden tren ile ulaşma imkanı da bulunuyor. Eğer Başkent Moskova’dan gidilecekse hızlı tren Sapsan tercih edilebilir.
St. Petersburg ortalama fiyatları
St. Petersburg’ta otel fiyatları kışın ortalama en düşük fiyat olarak günlük 1000 ruble iken, bu rakam yaz aylarında 2000 rubleye çıkıyor. Bu artışın sebebi “Beyaz Geceler”dir. Kışın St. Petersburg’un çok soğuk olmasından ve turizmin daha az olmasından da kaynaklanmaktadır. St. Petersburg’ta kafe ve restoranlarda öğle yemeği için ortalama fiyat 800 ila 2000 ruble arasındadır, iş yemeği tabirindeki tabldot yemeklerin fiyatı ise 300 ila 500 ruble arasında değişiyor. Fast food işletmelerinde ise fiyatlar biraz daha düşüktür.
Görmeden gelinmemesi gereken yerler
Peterhof Sarayı, Rus Çarı Petro tarafından Baltık denizi kıyısına yaptırılmıştır. Voskresenia Khristova Klisesi “Sıçramış Kanlar Kilisesi” olarak da adlandırılan kilise 1883-1907 yılları arasında Rus Çarı 3. Alexander tarafından başlatılıp, , 2 Nikolay döneminde tamamlandı. 3 Alexander, bu kiliseyi babası 2 Alexander anısına yaptırdı. Tsarskoe Selo Sarayı, merkeze 24 km uzaklıkta şehrin güney kısmında yer alıyor. Eskiden imparator ailesinin ve soylu sınıf misafirlerin ağırlandığı yerleşim yeri olan bu yapı, Petersburg’un güneyindeki Puşkin şehrinde yer alıyor. Admiralteysky‘de bulunan St. Isaac Katedrali şehrin görüntüsüne renk katan, altın ve granitten yapılma bir kubbeye sahiptir. Kentte bulunan Ermitaj Müzesi, Çarlık Rusyası’na ait özel sanat koleksiyonlarıyla dünyanın en büyük müzelerindendir. Kent merkezinde yer alan Rus Müzesi, Rus kültürü ve sanatını yansıtıyor.
St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu
“Rusya’nın düzenlediği en önemli uluslararası etkinliklerden bir tanesi olarak kabul gören St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) her yıl Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de katılımı ile şehirde düzenleniyor.
Rusya’nın Davos’u olarak da adlandırılan SPIEF 1997 yılından bu yana düzenleniyor ve dünyaca ünlü isimler fuarda boy gösteriyor. 2019 yılında düzenlenen forma 145 ülkeden yaklaşık 20 bin kişi katılırken 3 trilyon ruble değerinde çeşitli anlaşmalar imzalanmıştı.
Rus Futbolunun parlayan yıldızı
1 UEFA kupası ve 1 UEFA süper kupası sahibi, Zenit, St.Petersburg takımı ile Rusya Premier liginde bulunmaktadır. Fatih Tekke’li Zenit 2007-08 sezonu Rusya Premier ligi şampiyonu olup ardından UEFA Kupası Finalinde İskoçya temsilcisi Rangers takımını yenerek UEFA Kupasını kaldırdı. Daha sonrasında ise UEFA Süper Kupası’nda İngiltere temsilcisi Manchester United’ı yenerek kupayı kaldırmıştı.
Dikkatinizi çekebilir: Rusya Bayrağı, renkleri ve yüklenen anlam